Umudun bittiği yer 31. bölüm - yeni roman

Gönderen Etiketler: zaman:

 


Lucian ve arkadaşları yerde yatan cesetlerin arasından geçti ve ilermeye devam ettiler. Biraz daha ilerledikten sonra karşılarına taşlardan yapılmış büyükçe bir merdiven çıktı. Merdivenin basamakları koyu gri renkteydi ve merdivenin etrafı loş bir ışıkla çevriliydi.

"Dikkat edin aşağıda bizi bekliyorlar. Zor bir savaş olacak."

"Hep aynı şeyi söylüyorsun Beyaz. Senin yüzünden kendimden şüphe etmeye başladım."

"Şüphe başarısızlığın anahtarıdır unutma. Kendine güvenmen lazım yoksa aşağıda seni kokoreç haline getirirler."

"Ne kadar da şakacısın Beyaz. Kaç kişi var aşağıda sence?

"Sayılarını bilmiyorum ama Kylana'nın aşağıda olduğu kesin. Ona ayrıca dikkat etmelisin. Senden daha başarılı bir savaşçı o."

"Hemen öldürdün sende beni teşekkür edelim. Hadi ne olacaksa olsun artık."

Lucian ilermeye başladığı sırada Gümüş yanından hızlı bir şekilde uzaklaşmaya başladı. Merdivenlerin basamaklarını üçer üçer indiği sırada ortadan kaybolması fazla uzun sürmedi. Lucian ve Beyaz ise birlikte Gümüş kadar hızlı olmasa da ellerinden geldiği kadar hızlı bir şekilde merdivenlerden indiler.

Aşağıya indikleri zaman Lucian ilk olarak siyah, deri ve bol dekolteli bir elbise giyen Kylana'yı gördü. Yüzünde çekici bir gülümseme vardı ve deri elbisesi vücudunun tüm hatlarını ortaya çıkartıyordu. Onun yanında ise 5 tane siyahlı asker vardı. Hepsi Kylana'dan gelecek bir emri bekliyordu saldırmak için. Bu esnada Kylana Lucian'ın gözlerinin içine bakıyordu. Konuşmaya başlamadan önce hafifçe öne doğru eğilerek göğüslerinin daha belirgin olmasını sağladı. Sonra yavaş ve etkileyici bir biçimde konuşmaya başladı.

"Hoş geldin aşkım. Bende seni bekliyordum. Elbisemi beğendin mi? En çok bunu seveceğini düşündüm. Aslında kırmızı deriden bir elbise giyecektim ama durumu biraz kötüydü, biraz kan olmuştu her tarafı. Merak etme ama iç çamaşırlarım senin sevdiğim renkte."

"Neymiş benim sevdiğim renk? Sen beni nereden tanıyorsun bakalım?"

"Kırmızıyı çekici buluyorsun biliyorum ama en sevdiğin renk koyu mor senin. Aşk öyle bir eşydir ki onu ilk kez görmene rağmen onun hakkında her şeyi bilirsin. Sanki bir kelimesini duymak onun hakkında onlarca roman okumak gibidir."

"Keşke hep böyle güzel konulardan konuşsak seninle. Tabi ellerinde tuttuğun hançerler yanındaki siyahlı askerler, odadaki kan kokusu sözlerinin bir kandırma olduğunu hatırlatıyor bana."

"Ah be Lucian çok oyun bozansın sen. Siz gidin kurtla ileride savaşın. Lucian ve ben burada kalacağız. Aşk tohumları yerleştireceğiz yüreğimize."

"Sonra sen boğazımı kesip kalbimi sökeceksin biliyorum. İşte sorun burada bence sende diğerleri gibisin. Aşk hakkında hiçbir bilgin yok ama onu ağzında sakız gibi çiğniyorsun. Sende herkes gibi beni öldürme derdindesin. Başkaları da aynı şeyi istedi biliyor musun? Kimisi senin manyak katillerin gibi boğazımı kesmek istedi kimisi ile umutlarımı öldürdü teker teker.  En büyük cinayet nedir biliyor musun bir inanın hayallerini öldürmek."

"Ah Lucian ah! O kadar tatlısın ki sen dudaklarına yapışmamak için zor tutuyorum kendimi."

"Buraya kadar sohbet etmek için gelmedik ama biz. Hele senin manyakça sözlerini dinlemek için hiç gelmedik. Eğer sözlerinde ciddi olsaydın buraya siyahlı askerleri veya hançerlerini getirmek yerine kırmızı bir içki getirirdin. Daha güzel bir sohbet olabilirdi aramızda."

"Haklısın onlara ihtiyacım yok sadece onları salak arkadaşlarını uzaklaştırmaları için getirdim. Seninle baş başa kalmak istiyorum ben. Yoksa onların hiçbir önemi yok benim için."

"Böyle olmaz işte. Bari gizliden öldürseydin beni daha güzel olurdu. Yolumdan çekil lütfen seninle hiçbir sorunum yok benim."

"Ne kadarda kan dökmeye isteklisin sen. Buradan geçmene izin vermeyeceğim. Sadece içerideki odayı bizim için hazırladığımı bilmeni isterim. İstersen oraya geçebiliriz daha eğlenceli olur bence." Kylana cümlesini bitirdiği zaman çekici bir biçimde gözlerinin tekini kapattı ve Lucian'a doğru tutkulu bir öpücük gönderdi."

"Teklifin çok güzel görünse de kabul etmeyeceğimi biliyorsun."

Lucian cümlesini bitirdiği zaman Kylana hançerlerini çıkartıp ileriye doğru uzattı ve sağ göz kapağını açıp kapatarak gülümsedi. Bu savaşın başlayacağının işaretiydi aslında ve Lucian kelimelerden yapılmış kalkanını yukarıya kaldırıp sağ elinde tuttuğu kılıcı hafiçe geri çekti.

Kylana ileriye doğru atıldığı sırada Lucian onun yapacağı hamleleri düşünmeye başladı. Ancak o oldukça farklı dövüşüyordu. İlk hançer Lucian'ın kalkanına çarptığı sırada Lucian bir saplama hamlesi bekliyordu ancak bunun yerine Kylana yere doğru eğildi ve elinde tuttuğu hançerinii fırlattı. Ancak hançer saplanmak yerine Lucian'ın kalkan tutan kolunu sıyırarak geçti. Onu o an öldürmek istemediği belliydi sanki eğlenmek istiyor gibiydi.

Yorum Gönder

Back to Top