Bayram Seyran

Gönderen Etiketler: zaman:
Hollanda’dan bir aylığına buraya geldik. Memlekete. Evliyken çıktığımız ilk yaz tatili. Beraber ilk ramazan bayramımız. 

Arefe gününün gecesi sabah vakti girene kadar uyuyamadım. Ramazandan kalan alışkanlıkla olsa gerek. Uyumaya çalışırken ezan okundu. Hayatımda ilk defa durup ezan dinledim. Ezansız geçen bir sene sonra tüm şehirde yankılanan o sesler bana şükretme sebebi oldu. Sadece yetişkinlerin hissedebileceği şeyler hissettim herhalde, çocukken ezan dinleyip iç geçirenlerin derdi ne hiç anlayamazdım. 

Arefe gününden bir gün önce buradaydık, dolayısıyla bir gün oruç tuttuk burada. Herkes son dakika alelacele dişlerini fırçalıyor. İçimde bir kaygı, şimdi imsak girer mi acaba? Kaç dakika kaldı? Ağzımda kalan son su damlalarını yutsam sorun olur mu? Ve sonra ezan okunmaya başladı. Tüm Ramazan boyunca elimde telefon, uygulamadan dakika takibi yapınca aklıma bile gelmemişti ezan okunacağı. Kısa süreli bir şaşkınlık anı yaşadım.

Buraya gelişimiz epey rahat oldu. Düsseldorf’tan Ankara’ya direkt uçuş var. Düsseldorf’a bizim oradan bir otobüs. Otobüs durağına yarım saat erken gittik. Durduk, bekliyoruz. Elimizde kitaplar. Kafamızı kaldırdığımız yok. Buradan iki kere daha aynı otobüse binmiştik. Aynı durağın aynı noktasından. Bekledik. Bekledik. Allah Allah ne oldu neden hâlâ gelmedi diye kafamı öylesine bir kaldırdım. Koşturarak giden valizli bir adamı gözlerimle takip ettim. Bir de ne göreyim? Otobüs daha önce durmadığı bir yerde durmuş, bizim bakış açımızın dışında. Kapıyı kapatmış, kalktı kalkacak. Koştur koştur yetiştik, elimizde kocaman valizlerle içeri geçtik. Biz henüz koltuklarımıza oturmadan otobüs kalktı. Neyse ki içerisi çok kalabalık değildi, valizleri bir koltuğa yerleştirdik, biz de başka koltuğa geçip yayıla yayıla oturduk. 

Durup durup ya kaçırsaydık otobüsü ne olurdu dedik. Çünkü günde yalnızca üç sefer otobüs var, bir sonrakine binersek yetişemiyoruz, trenle gitmek mümkün ama toplamda dört beş aktarma yapmamız gerekiyor. Üstelik kaçırmamamız gereken bir de uçak var. Çok şükür son anda fark ettik, yoksa belki şu an Türkiye’de olamayabilirdik bile.

Buralar bir ay boyunca serinmiş şu aralar ısınıyormuş. Biz ise vıcık vıcık bir sıcaktan çıktık da geldik. Otuz derece sıcaklıkla yüzde altmış yetmiş nem oranının mükemmel uyumu sayesinde göz kırpmak bile terletiyordu. Burada da havaların ısınmasını sitemle karşılıyorum. Yine de akşamları güzel oluyor. Serin serin. Mis.

Bu tam havalardan sulardan konuşmak oldu. Olsun. Biraz da kısa oldu. Olsun. Pazartesi yazısı salıya sarktı. Olsun. Gördüğünüz gibi kendime karşı çok esnek davranıyorum. Olsun. Haftaya derin Türkiye gözlemlerimi okuma ihtimaliniz pek yüksek. Bir Alamancının gözünden Türkiye. Gurbetten Memlekete. Benim Gördüklerim Sizin Göremedikleriniz. Süper Bir Gözlemcinin Anıları. Bakın aklıma bir sürü başlık fikri geldi bile şimdiden.

Ramazan Bayramınız mübarek olsun. Ankara'dan selamlar. Haftaya görüşmek üzere. 
Yorum Gönder

Back to Top