Öğrenmeyle Alakalı Bazı Yanlış Bilinenler

Gönderen Etiketler: zaman:
Merhaba sevgili okurlar, bugünkü konumuz kulağa bilimsel gibi gelen bazı bilgilerin aslında gerçeği yansıtmıyor oluşu. Kulağa hoş geldiklerinden midir nedir, bu bilgiler kulaktan kulağa yayılır, az bilinen sıra dışı gerçekler listelerine girer, okulda öğretmenlerimizden duyarız, orada burada okuruz. Ama gelin görün ki bilim insanları boş durmayıp bu iddiaların aslı astarı var mı araştırmış ve görünen o ki bu ifadeler pek de doğru değilmiş. Bu yazıyı okuduktan sonra sizi etkilemek için bu ifadelerden birini kullanacak olan biri olursa onu tüm özgüveninizle geri püskürtebilirsiniz. Gelin maddelerin üzerinden tek tek geçelim.

1- Bazılarımız en çok beynin sağ tarafını kullanır, bazılarımız sol tarafını. 
 
kaynak: www.freepik.com

Sağ beyni baskın olanların daha yaratıcı, sanat sepet işlerine ilgili; sol beyni baskın olanların daha mantıksal, matematikte daha iyi olduğu filan söylenegelir. Yanlış.

Evet, beynimiz iki yarım küreden oluşur ve iki yarım kürenin uzmanlaştığı ayrı özellikler bulunur. Bunun en bariz örneği dildir, konuşma merkezi denilen beyin bölgesi çoğu insanda sol beyinde yer alır. Ama sırf beyin yarım kürelerinin uzmanlaştığı alanlar olması beynin bir tarafının baskın olduğu anlamına gelmez. Araştırmalar gösteriyor ki en basit bir iş için bile beynimizin her iki yarım küresine de ihtiyaç duyuyoruz ve insanlar arasında sağ hemisferin ya da sol hemisferin baskın olması gibi bir durum söz konusu değil. Bir düşününce zaten dünyada iki tip insan mı var diye sormak gerek. Ya matematiğin iyi olacak ya sanatçı olacaksın. Birinden biri baskın olacak. Mümkün mü böyle bir şey?

2- Her insanın daha başarılı olduğu bir öğrenme stili vardır. 
 

Bunu da hep duyarız. Kimimiz duyarak daha iyi öğrenir, kimimiz dokunarak, kimimiz görerek, kimimiz okuyarak. Kendi öğrenme stilimizi bulursak bir bilgiyi daha iyi öğreniriz. Yanlış.

Araştırmalar gösteriyor ki insanların yatkın olduğu öğrenme stilinden ziyade öğrenilen şeyin niteliği önemli. Bu niteliğe göre bu tarzlardan biri veya kombinasyonları kullanılarak öğrenme kolaylaştırılabilir. Örneğin matematik görsel olarak, dil sözel olarak öğretilirse daha başarılı bir öğrenme gerçekleşir. Ama ben her şeyi dinleyerek daha iyi öğreniyorum deyip matematik dersini sadece dinleyip öğrenemem. Elbette herkesin öğrenme tercihi aynı olacak diye bir şey yok ama tercih ettiğim stilde çalışırsam daha iyi öğrenirim diye de bir şey yok.

3- Beynimizin yalnızca yüzde onunu kullanırız.

Bu bilgi giderek çürütülen bir popüler bilim palavrası. Bir kere de bu blogta çürütelim. Beynimizin öyle bir kapasitesi vardır ki şu an yüzde onunu kullanıyoruz, tamamını kullansak kim bilir neler yaparız. Yanlış!

Yüzdelik ifade değişmekle birlikte bu ifadeyi orada burada muhakkak duymuşuzdur. Yok yüzde otuzunu, yok yüzde ellisini... İlk psikologlardan William James, vakti zamanında “Muhtemel zihinsel ve fiziksel kaynaklarımızın sadece küçük bir kısmını kullanıyoruz.” deme talihsizliğinde bulunmuş. Elbette kastettiği beynimizin yüzde onunu kullanmak değildi.

İşin doğrusu beynimizin tamamını her an kullanırız. Uyurken bile beynimiz hareket halindedir. Beynimiz öyle çalışır ki beyin vücut ağırlığımızın yalnızca yüzde üçüne denk gelmesine rağmen vücuda giren toplam enerjinin yüzde yirmisini kullanır.


Yorum Gönder

Back to Top