İflah olmaz amatör bir dil öğrenicisi (öğrenci değil öğrenici) olarak internetin güzelliklerinden olabildiğince faydalandığımı söyleyebilirim. Her ne kadar “İngilizceden başka bir dil daha biliyorum” diyemesem de burada saymaktan utanacağım kadar fazla sayıda dili öğrenme teşebbüsünde bulundum. Doğru düzgün devam ettirememe nedenim tamamen kişisel tembelliğimle alakalı. Ama şu an Felemenkçe çalışmalarım gayet düzenli şekilde devam ediyor, aşağıdaki tüm kaynakları ara ara kullanıyorum. Bir kursa gitmiyorum, gerek de duymuyorum. Çat pat konuşuyor, çat pat anlıyorum.
Eğer dil öğrenmemek için bahaneniz kitaplar çok pahalı filandıysa geçmiş olsun. Çünkü bedavaya dil öğrenmek hiç bu zamanlardaki kadar kolay olmamıştı. Bu hafta sizinle en sevdiğim ücretsiz kaynakları paylaşacağım.
Eğer dil öğrenmemek için bahaneniz kitaplar çok pahalı filandıysa geçmiş olsun. Çünkü bedavaya dil öğrenmek hiç bu zamanlardaki kadar kolay olmamıştı. Bu hafta sizinle en sevdiğim ücretsiz kaynakları paylaşacağım.
Duolingo
Canım Duolingo. Ne kadar övsem az geleceğini düşündüğüm bir internet sitesi. Aslında en başta internet sitesi olarak başlayan maceralarına telefon uygulamasını da çıkartarak devam ediyorlar. İngilizce biliyorsanız 30 ayrı kurs var, inanılmaz. Ama üzülmeyin, eğer Türkçeden başka dil bilmiyorsanız Türkçe bilenler için İngilizce, Rusça, Almanca ve Fransızca kursları da var.
Duolingo’nun mantığı anlatmaktansa göstererek öğretmek. Şu şu şu kurallar var demek yerine o kurallara uyan cümleleri göstermek, bir zaman sonra kuralın mantığını kapıyorsunuz. Kesinlikle sıkıcı dil dersleri gibi değil. Aktif bir şekilde öğrenmenin içindesiniz. En başından itibaren her iki yöne çeviri yapıyor, bazen sadece duyduğunuzu yazıyorsunuz. Daha tek tük kelime öğrenmişken cümle yazabilmek insana gaz veriyor. Biraz da matrak geliştiricileri var. Komik cümlelerle karşılaşıp kıkırdamak işten bile değil.
Hayır, sen bir elma değilsin.
Eksik olduğu bir nokta gramer kurallarını anlatmadığı için ekstra bir destek almadan tüm kurallara hakim olamamanız. Ama zaten Duolingo’nun tek başına dil öğretmek gibi bir iddiası da yok. Konuşma ve gramer için başka yerlerden de destek almalısınız.
Memrise
Kelime ezberlemek dil öğrenmenin olmazsa olmaz bir parçası. Duolingo’yla kelime de öğreniyorsunuz ama Memrise yalnızca bir şeyleri hatırlamak üzerine kurulmuş bir internet sitesi (aynı zamanda telefon uygulaması). Ben dil için yazdım buraya ama dil dışında ezberlemek istediğiniz herhangi bir şey, ülkelerin başkentleri olsun, şehirlerin plakaları olsun, akrabalarınızın isimleri olsun, hepsi için kullanabilirsiniz. Memrise’ın kurucuları arasında hafıza üzerine çalışan bir nörobilimci de var. İşleyişi şu şekilde, kısa süreli hafızamıza aldığımız bilgileri uzun süreli hafızaya alabilmemiz için aralıklı tekrar yapmamız gerekiyor. Memrise size önce kelimeleri anlamlarıyla beraber gösteriyor, sonra bu neydi diye soruyor. Beş on kelime sonra öğrenme seansı bitiyor. Ama beş saat sonra bu öğrendiğiniz kelimeleri size tekrar soruyor. Bildiklerinizi karşınıza daha az çıkartıyor, bilemediklerinizi tekrar soruyor. Bir yirmi dört saat sonra tekrar soruyor, sonra iki gün derken az hatırladığınız kelimeleri size daha çok tekrar ettirerek iyice ezberlediğinize emin olmanızı sağlıyor.
Ayrıca benim çok sevdiğim bir özelliği de ezberlemek istediğiniz kelimeye aklınıza tutmanızı kolaylaştıracak bir not ekleyebiliyorsunuz, bu herkese açık oluyor başkalarının hazırladığı ipuçlarını da görebilirsiniz böylece. Mesela “lelijk” diye bir kelime var Felemenkçe’de, anlamı “çirkin” demek, okunuşu da aynı bizim “leylek” gibi. O kelimenin altına şöyle bir not düştüm: “Leylek gibi çirkin”, buyrun nur topu gibi bir kelime öğrenmiş olduk.
Anki
Ezberlemekten yola çıkmışken başka bir ezberleme programından daha bahsedeyim. Bu seferki sadece bilgisayar ve telefon uygulaması. Bir şeyleri ezberlemek için bir kartın bir yüzüne bir kelimeyi, arkasına anlamına yazardık, bilmem siz de yapar mıydınız. Şöyle ki kelimeleri ezberledikten sonra ön yüzlerine bakıp arkasını hatırlamaya çalışıyorsunuz. Kolayca hatırladıklarınızı bir kenara, biraz zorlandıklarınızı bir yana, bilemediklerinizi başka bir yana koyuyorsunuz. Ve zorlandıklarınıza, bilemediklerinize daha çok çalışıyorsunuz.
Bu uygulama özetle bu kartların sanal ortamdaki hali. Kartları kendiniz hazırlayabildiğiniz gibi hazır kartlar da var. Her kelimeyi birden üçe kadar oyluyorsunuz, Kolay, Normal, Zor olmak üzere. Zor dediklerinizi size daha çok soruyor, kolay dediklerinizi karşınıza daha geç çıkartıyor. Uygulamanın en güzel yanı her şeyin ayarlanabilir olması. Ben henüz anlayabilmiş değilim bu ayarlar meselesini, yüklediğim haliyle kullanıyorum ama biraz kurcalayarak zorluk derecelendirme sistemini bile değiştirebilirsiniz.
Forvo
Gelelim telaffuz meselesine. Her ne kadar Google Translate bu konuda aşmışsa da kelimeleri anadilinden duymak daha faydalı. Dünyanın dört yanından insanlar kendi dillerindeki kelimelerin doğru okunuşlarını kaydedip bu siteye yüklüyor. Tek yapmanız gereken acaba şu kelime nasıl okunuyor diye merak edince sitede kelimeyi aramak. Aynı dilin farklı ağızlarına sahip insanlardan farklı kayıtlar da olabilir, bir kelimeyi iki üç ayrı kişiden dinleme şansınız olabilir. Bookmarklarınıza ekleyiverin derim.
Lang-8
Bir de yazma mevzusu var öyle ya. Ama yazmak için neden bir internet sitesine ihtiyaç duyalım? Sebebi şu sevgili okurlar, eğer bir kursa filan gidiyor olsaydık yazdıklarımız bir öğretmen tarafından kontrol edilebilirdi. Peki ya kendi başımıza çalışıyor, yazıyor ama yazdıklarımız doğru mu yanlış mı bilemiyorsak ne yapacağız? Bu siteye öğrendiğiniz dille yazdığınız bir metni gönderiyorsunuz, anadili sizin öğrendiğiniz dil olan üyeler yanlışlarınızı düzeltiyor. Peki onların ne kazancı var? Onların yazdıklarını da başkaları düzeltiyor. Süper değil mi?
Siz de Türkçe öğrenmeye çalışan garibanların metinlerinde yanlışları işaretleyebilirsiniz. Düzelttikçe puan kazanıyorsunuz ve yazdıklarınız daha ön sıralarda çıkıyor, yani yardım edilme ihtimaliniz artıyor.
İngilizce için rekabet epey fazla olduğu için düzeltme almak biraz zaman alabiliyor. Ama az öğrenilen dillerde aynı gün içinde metniniz düzeltilebiliyor. Kullanıcısı fazla ve çeşitli, bu da elbette işimize geliyor. Aşağıdaki ekran görüntüsünde benim yazdığım bir cümleye yapılan düzeltmeyi görüyorsunuz, insanlar düzeltip geçmiyor, yorum yazıyor, alternatif yazıyor. Bir öğretmen titizliğinde çalışılıyor genellikle.
Bunların dışında çizgi film olsun, radyo olsun, çeşitli kaynaklardan dinleme yapmanızı tavsiye ederim. Dili yeni öğrenen biri için insanlar çok hızlı konuşuyor. Youtube dolu biliyorsunuz ki, ufak bir aramayla bulamayacağınız şey yok.
Ve konuşmak. Bunun için de uygulamalar var, skype eşleştirmeleri yapan filan ama ben böyle bir şeye cesaret edemediğim için hiç denemedim. Ama dil öğrenme konusunda en en en önemli noktalardan biri konuşmak. Maalesef bir şekilde öğrenmek istediğiniz dille konuşan insanlar bulun demekten daha öte bir tavsiyem yok.
Bu haftanın da sonuna geldik sevgili okurlar, haftaya görüşmek üzere. (Bu yazı yayınlandığında inşallah Brugge’de olacağım, haftaya muhtemelen bu gezimiz hakkında yazarım, ipucunu da vereyim). Kalın sağlıcakla.