Nektar

Gönderen Etiketler: zaman:
 Yeni bir papağan aldık. Ona durup durup sen aşırı şirin bi şeysin demeyi çok seviyorum -tabi ki adnan oktar vurgularıyla!- Henüz evcil değil, papağanlar doğada tek eşli oldukları için sadece bir kişiye bağlanırmış şimdiye kadarki tüm kuşlarımız için o kişi babam oldu ama bu sefer sürü liderliği rolünü ona bırakacak değilim. Bizimki baya ilgi bekleyen bir tür olduğu için benim gibi bol bol vakti olan birine bağlanması onun ruh sağlığı açısından da daha iyi olacak. İşin aslı bu kuşla beraber -unutmadan adı Nektar- içimdeki anaç duygularımın uyandığını hissediyorum. Günde üç dört öğün elle meyve yediyorum, hele bala bulanmış meyvelere bayılıyor. Henüz ele gelmeye alıştıramadım ama son iki gündür kafesten çıkabiliyor. Dün üşenmedim ve onun için T tüneği yaptım, tüneği yapabilmek için testereyle beraber taşlama makinesi bile kullandım (yanlış alet seçimi aslında hehe) tüm koridor talaş doldu, ağzım gözüm, üstüm başım. Ama zerre yüksünmedim, ben bir anne kuşum ve yavrum için yuva yapıyorum. Dün tüneği bitirdikten sonra Nektar'ı ona çıkmaya ikna edememiştim. Tabi ki bir miktar hayal kırıklığını cebime koyup ertesi günü bekledim. Bugün aramızda ilk elektriklenme gerçekleşti sanırım. On beş dakikaya yakın onunla tatlı tatlı konuştum. Kafesin kapağını açtım ve bilgisayarda oyun oynamaya başladım. Bir yarım saat sonra kendiliğinden dışarı çıkıverdi. Sonra tüneğe çıkması çok da zor olmadı. Koşullamayla ilgili bilgilerimi kullanıyorum, neyseki bala hemen tav oluyor. Canım benim, ay nasıl seviyorum. İnşallah sevgimi karşılıksız bırakıp da hayırsız evlat olmaz. Şeklini şemalini merak edenler için: https://www.google.com.tr/search?q=rainbow+lorikeet&espv=2&biw=1100&bih=928&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=9_ouVIPAD_Su7AaVi4C4BA&ved=0CAYQ_AUoAQ


Yorum Gönder

Back to Top