Yıldırımlar dolu bir gece, kan yağıyor,

Döktüğüm her gözyaşı için,

Biraz daha eksiliyorum,

Tamamlayanı yok kelimelerin, hiç olmadı,

Hiç kadar yok, kalmadı artık,

Hırsızlar geldi kalbime, açık kapılar kilitli şimdi,

Benden çalınanları hiçbir kitap yazmadı,

Seni çağırıyorum, her bir hücrem yanıyor,

Ben alevler içinde, duman altı gözlerim,

Hayat en büyük hırsız, çalınan umutların telafisi yok,

Ağaçlar yanıyor şimdi, ormanlar alev alev,

Gün gece oldu, bugün dün, yarın dünün aynısı,

İplerinden asılı kuklalar var, her ip zehir dolu,

Duvarlar örüyorum çevreme, silahlar yerleştiriyorum kelimelere,

Gel şimdi, aşk eski bir masal,

Ve her masal çocukların kandıranı,

Yalanlar dört bir yanımda,

Gerçek köşe bucak saklanıyor,

Gerçeği öldürüyorlar, kör bir bıçakla,

İdam mahkumu cümleler var, söyleyemediğim,

İğnelerin içinden geçiyor yollar, kaldırımlar hep kırık, hep yıkık,

Gel şimdi bir umut ol, yeniden düzen gelsin,

Eski şarkıları kapatalım şimdi, açıdan geçmeyen yollar lazım,

Hüzün yağmurları bitmeli, gözlerin doğuyor gecelerime,

Küstüğüm duvarlara yeniden sarılıyorum,

Bırakıp gidemiyorum, hatıralar toprak altında,

Adın neydi senin? Kaç kere buluşacaktık şiirlerde,

Eski bir puzzle gibi, bozulup bozulup bekliyorum,

Palyaçoya bak, şehirler harabe, sensiz sokaklar,

Gel şimdi, bir şiirin sonunda gelme ama,

Zaman varken gel, nefes alıyorken gel,

Kelimeler boyunca gözlerin, elini tutmalıyım,

Dört tarafım yalnızlık, böl şimdi beni ortadan,

Fırtınana kat beni, at geçmişi, at yalanları,

Zaman az kaldı, şimdi yoksa, yok artik,

Gelmeyeceğin bir hayat anlamsız,

Bir adım daha yoksa tüm köprüleri kıracağım,

Gel şimdi yoksa bırakacağım kendimi yalnızlığa!