Birkaç gün önce Çanakkale'ye gittik. Asos demeliyim belki de çünkü şehir merkeziyle hiçbir alakamız olmadı. Hukuk ve tıp karışımı kongremsi bir etkinlik için gitmiştik. Akademisyenler eğlenirken öğrenmenin yolunu bulmuş. Ailecek geliyor çoğu ve deniz kenarındaki motellere yerleşiyorlar. Birkaç konferans, ardından deniz. Bu sene çılgınlık yapıp ilk gün tüm konferanslara katıldım. Katıldığım konuşmalar genellikle tıp ağırlıklıydı zavallı hukukçular anlayabildiler mi bilmem. Tabi sonraki günlerde öğrenme kısmını boşverip yalnızca eğlenmeye odaklı iki gün geçirdim. On bir yaşında iki, üç buçuk yaşında bir, toplamda üç kanka edindim. Beraber yüzdük, kedi sevdik, iğde topladık. Evcilik oynamamıza ramak kalmıştı ki İstanbul'a döneceğimiz tuttu. Dönerken annem İstanbul'da hiç zeytinyağı olmadığı için zeytinyağı stoğu yaptı. Sonracığıma yol kenarlarından biber filan da aldı sanırım İstanbul'da biber de yoktur. Her neyse, bu başka bir öykünün konusu, başka bir zaman anlatılmalı.