
Anlamıyorum kardeşim ben. Nasıl bir piskopatlıktır bu başkası hakkında ahkam kesme, kendi dediğine inanıp, hakkında ahkam kesilen şahsı yok sayma meselesi?
Gel de sapıtma!
İnsanlığın en büyük arızalarından biri bence bu. İstisnasız herşeyi bildiğini sanan insanlar. Dır dır dır dırrr durmadan kendi görüşüyle lafa başlayıp, saatlerce "kesin şöyle", "muhakkak böyle", "aksi mümkün değil" alt çizgileriyle karşısındakinin kafasına kafasına vuran, sevimsiz, dediğim dedik, çaldığım düdük mizansencileri.
Hiçbir iddiam yok benim. Bildiğim herşey, ancak yaşadığım kadardır diyorum elin şapşalına peşinen. Haklı olup olmamak gibi bir kompleksim de yok hani bildiğim. Ama ısrarla bana, hiç olmadığım bir şekilde beni anlatıyor bahsi geçen şapşal, deli olucam. Bahsettiğimiz şey BEN isem, senin benden daha hakim olma şansın olabilir mi bu konuya? "Üşüdüm" diyorsam, "Hayır, üşümüyorsun" demen ne kadar mantıklı olabilir ki ey Allahın salağı?
Yanlış anlaşılma stresim büyük ya, durmadan savunma halinde buluyorum bir de kendimi. Bu işin beni daha da deli eden kısmı zaten. Çarp bütün kapıları suratına, dön arkanı, yürü git salağın uzağına. Ama olmaz! Yeter ki doğru ifade edebileyim kendimi diye çırpınıp duruyorum karşısında kekeleye kekeleye. Yok öyle demedim, yok öyle yapmadım, yok valla öyle birşey! diye diye.
Yaaa bu ne ??
Bırak bu zavallı da anlamayıversin seni kardeşim. Ne uğraşıyorsun elin sığ zavallısıyla illaki kırıcam önyargılarını diye. Sopalığım ben, sopalık.
Al işte bu da sonuç; yanıtlarım yok artık, cevaplarımı bildiğini iddia ederek gelen hiçkimseye...
Asabi Kedi'den bir tavsiye; konu siz olduğunuzda bile kendisini sizden daha ciddiye alan birini siz de ciddiye almayın...
Not 1: Yazı içinde geçen sevgi sözcüklerim için affınıza sığınıyorum.
Not 2: Görsel alıntıdır...