
Bazen gitmeli insan.
Çok bunalınca, hissettikleri azalınca, paylaştıkları mutlu etmemeye başladığında, heyecanı yok olunca, artık içinden koşup boynuna sarılmak gelmediğinde; bununla savaşmak yerine usulca kabullenmeli bu yoksunluğu. Ve gitmeli.
Bir mola vermeli, şöyle uzun soluklusundan.
Temelli gitmemek için, bir aralık gitmeli yani. Yapışıp kalacağına, yeri geldiğinde uzak kalmayı da bilmeli insan. Dipdibe kalarak kırıklarının üstüne yenilerini biriktirmek yerine; uzaklaşıp kaçarak, kırgınlıklarını hafifletmeyi denemeli.
Olursa ne alâ. Yok olmuyorsa, o da alâ...
--- Görsel alıntıdır ----